Mezran Nedir? Bir Kelimenin Peşinden Gülümseyerek Gittiğimiz Yol
Bugün, aklınızda “Mezran nedir?” sorusu varsa, önce bir derin nefes alıp gevşemenizi öneriyorum. Çünkü bu soru, benim için de küçük bir yolculuk gibi oldu. İzmir’de yaşıyorum, her köşe başında yeni bir kavram, yeni bir kelime bulabiliyorum ve bu da beni sürekli düşünmeye itiyor. Ama bugün mezran üzerine biraz eğlenceli bir yolculuğa çıkalım. Bu kelime, hani bazen duyarsınız ama “Yahu ne demek bu?” diye soramazsınız, çünkü birinin buna “Mezran nedir?” dediğini duyduğunuzda, “Vallahi ben de bilmiyorum ama önemli bir şey olmalı!” diyorsunuz. Oysa ki, hayatı biraz daha ciddiye almaktan vazgeçip, bu kelimenin içine dalınca, her şeyin bir anlamı olduğunu fark ediyorsunuz. Hadi, başlayalım!
Mezran Nedir? Düşün, Düşün… Sonra Bul!
Mezran, aslında oldukça basit ama bir o kadar da gizemli bir kelime. Sözlüklerde çok karşılaşmadığınız bir şey olduğu için, ilk başta “Aha, bu ne?!” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama endişelenmeyin, ben de aynısını düşündüm! Mezran, Türkçede “dağ köyü” ya da “yayla” gibi anlamlara gelir. Bir nevi “şehirden uzak, köyden biraz daha uzak” bir yer. Yani, dış dünyadan tamamen soyutlanmış, sadece doğa ile baş başa kalabileceğiniz bir yer. Tabii ki, “Mezran nedir?” diye sormak, şehirli bir insan için biraz garip olabilir, çünkü çoğumuz bu tür kelimeleri bazen hiç kullanmıyoruz. Ama ne yapalım, dildeki bu gizemli köyler de hayatın bir parçası!
İzmir’in çılgın trafiğinde, bir yandan sabah işe gitmeye çalışırken, aklıma geliyor: “Keşke mezranda yaşasam!” Evet, tahmin edersiniz ki o an içinde bulunduğum stresli iş hayatı, beni her an bir mezranda yaşamaya teşvik ediyor. “Ne kadar güzel olurdu, değil mi?” diye içimden geçiriyorum. Bir gün, 9:00’da ofise gideceğime, sabah güneşinin doğduğu yaylada, çimenlerin arasında uyanıp kahvemi içiyorum. “Aman Allah’ım, o kadar uzaklaşmam mı lazım?” diye düşünürken, aklıma geldi; mezran aslında bazen zihinsel bir durum da olabilir!
İç Ses: “Mezran’ı Buldum!”
Bir anda kafamda bir ışık yandı. Evet, mezran aslında şehir hayatından ve bütün o koşturmacadan uzaklaşmak anlamına gelebilir. Düşünsenize, iş yerinde herkes stresli ve koşturuyor, kimse kimseyle sağlıklı bir şekilde iletişim kuramıyor. Ama mezranda birisi size şöyle diyorsa, “Hadi bakalım, burada işler yok, gel biraz takıl!” o zaman anlıyorsunuz ki mezran, her şeyin biraz daha yavaş olduğu, insanların bir araya gelip gerçekten konuşabildiği, kendi iç dünyasına dönebildiği bir yer. Bunu düşündükçe bir yandan gülüyorum, çünkü mezranın gerçek tanımı ile kafamdaki hayali tanım birbirine karıştı.
Bir gün, bir arkadaşımla buluştuğumda, “Bir şey öğrendim” dedim, “Mezran dağ köyü demekmiş, yani şehirden uzak bir yer.” Arkadaşım bana, “İyi de sen zaten İzmir’de yaşıyorsun, burada her yer mezra!” dedi. Ve ben, o an kafamda biraz daha belirsizleşmiş bir mezran tanımına ulaştım: “Hayatın karmaşasından uzak, ama bazen içsel olarak yalnız kalabileceğimiz her yer.” Sanırım, mezran aslında bizlerin yarattığı bir alan. Farklı köylerde, kasabalarda, hatta şehirlerin bazı köşelerinde bile insanın zihinsel olarak bir tür “kaostan uzaklaşma” noktası bulunabiliyor.
Mezran ve Toplum: Birkaç Kilometre Uzakta Yaşamak
İzmir’de, bir sabah erkenden otobüse bindiğimde, arkamdaki kişi telefonla bir yerlere bağlanıyordu. Konuşması şuydu: “Evet, ben de şu anda çok yoğun bir iş yapıyorum ama bu haftasonu mezraya gitmeyi planlıyorum. Yaylada kafa dinleyeceğim.” İnanın, “Mezra”nın bu kadar modernize olduğunu, hatta bir iş insanının şehirdeki koşturmacadan uzaklaşmaya karar verdiğini duymak benim için biraz komikti. Ama aynı zamanda çok anlamlıydı. Bu kadar kaos içinde, aslında hepimizin ihtiyacı olan şey biraz daha sakin bir yaşam alanı, zihinsel bir kaçış. Şehirli yaşamın gürültüsünden bir adım uzaklaşıp, kendi iç dünyamızda huzuru bulabileceğimiz o “mezra”yı her birimiz arıyoruz. Ve belki de kelimeyi daha fazla kullanmalıyız. Çünkü mezra aslında sadece bir yer değil; bazen bir ruh halidir.
Mezran Nedir? Kapanış: Herkesin Bir Mezrası Vardır!
Mezran nedir sorusunun cevabı, aslında çok basit: Herkesin içinde bir mezra vardır! Bunu düşündükçe, günün koşuşturmasında kaçırdığımız şeyleri fark ediyorum. Bazen bir kelime, bir düşünce, hatta bir anlık kaçış bile bize her şeyi hatırlatabilir. Bu yüzden, biraz da olsa kendimize izin vermeliyiz. Belki de gerçek mezra, biz bu kelimeyi gerçekten anlamaya başladığımızda hayatımıza girecek. Kiminin mezrası bir dağ köyü, kiminin zihinsel bir kaçış, kiminin ise bir parkta oturup, birkaç dakika sessiz kalmak olabilir. Şehirde, iş yerinde, kafede, hatta sokakta bile bir mezra bulmak mümkün. Yeter ki biraz dikkatle bakalım. Mezran nedir? Bazen gerçekten sadece bir kelime, bazen de bir yaşam biçimidir.